“Bursa’yı etkin bir şekilde temsil etmek istiyoruz”

Özel Haber / Hanife Örsoğlu

On TV ekranlarında yayınlanan Orhan Kaplan ile Türkiye Gündemi programının bu haftaki konuğu TÜRSAB Güney Marmara Bölge Başkanı Murat Saraçoğlu oldu. Bursa’da özellikle turizm konusunda çok ciddi hareketlilik olduğuna vurgu yapan Saraçoğlu, “Bunun ana sebeplerinden bir tanesi artık turizmin gerçek manada şehre fayda sağlaması için ciddi bir birliktelik sağlanmış olmasıdır. Turizmde her şey bir anda sonuç veremeyebiliyor. Şehrinizi, bölgenizi yeni ürün olarak ortaya koyuyorsunuz ve keşfedilmemiş bölgeler ortaya çıkartıyorsunuz. Bunların tabi iç pazarda ve dış pazarda markanın konumlandırılmasından, tutulmasından ondan sonraki süreçte geri bildirimlerin aktif şekilde gerçekleşmesi için belirli bir süre geçmesi gerekiyor. Biz bu süreyi 2 yıl olarak ortaya koyduk. 2 yılda da kesin yüksek sonuçlar beklemiyoruz. Bu doğrultuda şehrimize hem iç pazarda hem de dış pazarda bir yıl içerisinde bir takım yenilikler katmaya gayret ettik. Bunların içerisinde örnek olarak fuarlarda Bursa’mızı daha etkin şekilde temsil etmeye gayret ediyoruz. En son mayıs ayında Dubai’deki gerçekleştirdiğimiz fuarda Bursa olarak çok güzel güçlü bir şekilde şehrimizi temsil ettik oldukça da verimli geçti. Yurtdışında özellikle Uzakdoğu Asya pasifik ülkelerine yeni pazar olarak eğilmiş vaziyetteyiz. Buraya bir takım çalışmalar yaptık. Saha çalışmalarında bulunduk. Kore enteresan bir pazar, zengin bir ülke, ekonomik değeri, ekonomik ağırlığı çok yüksek olan ülkedir. 57 milyona yakın nüfus kitlesi bunun 35 milyonu yurt dışına sürekli tur olarak çıkıyor. Yurtdışı seyahatleri yapıyorlar biz de burayı ilgi çekici bir pazar olarak değerlendirdik. Aynı zamanda kendileriyle bir tarihsel bağımız var. Hakikaten bugün gittiğimizde bu gönül bağını orta kesimin çok daha net bir şekilde halen daha yaşıyor olduğunu gördük. Kore’de özellikle de Kore Büyükelçimizin büyük katkıları ve Türk Hava Yolları’nın güzel bir desteğiyle birlikte Kore seyahat acentalarına, tur operatörlerine Bursa’yı anlattık. Güzel bir öğlen yemeği eşliğiyle Bursa’nın değerlerini, niye Kore Bursa’ya gelsin, Koreliyi mutlu edecek neler var başlığı altında seyahat acentalarıyla paylaştık. İlk süreç mayıs ayında başladı. Mayıs ayındaki seyahatimize BEBKA genel sekreteriyle beraber gittik. Aynı zamanda yine Turizm Tanıtma Birliği Büyükşehir Belediyesi’nden yetkililer vardı. Orada güzel bir Bursa sunumu yaptık. Acentaların ilgisini ve algısını değiştirdi. Daha sonraki süreçte yine aynı seyahatimizde 5 tane büyük, dünyada şöhret olmuş Koreli acentalarla özel görüşmeler yaptık” ifadelerini kullandı.

“ACENTELARIMIZIN DA GÜÇLENMESİ GEREKİYOR”

Orhan Kaplan’ın “Bursa da kaç tane acenta var, Türkiyede toplam kaç acenta var ve neden Bursa’nın tur operatörü yok” sorusuna Saraçoğlu, “1618 sayılı yasayla kurulan bir TÜRSABımız var 1972 yılında kuruldu. Bu birliğe üye olmayan acentalar maalesef kaçak faaliyette bulunmuş oluyorlar. Dolayısıyla bizim son yıllarda acenta sayımız arttı. Bursa da 350’ye yakın acenta var şu anda bölgemizde toplam 450’ye yaklaşmış vaziyetteyiz. Türkiye’de şu anda 8500 ana merkez ve 5 bin civarında da şube olmak üzere toplam 12 bine yakın. Bursa’nın acentalarına bundan sonraki süreçte daha iyi ve güçlü seviyelere getirmek ve TÜRSAB için gelişmelerde bulunuyoruz. Tur operatörlerinin Bursa’dan doğması konusunda çalışmalar yapıyoruz. Biz Bursa’yı ve bölgemizi eğer meşhur edecek, dünya da marka şehir, marka turizm bölgesi haline getireceksek bunların getirilmesi, götürülmesi tur operatörleri ve acentalarla gerçekleşecek. Dolayısıyla önerimiz bundan sonraki süreçte daha çok bir araya gelinip acentalarımızın büyük tur operatörlüğüne ortaklık yapacak şekilde başlangıç yapmalarını sağlamak girişimcilik ruhlarını artırmak. Biz artık İstanbul’daki tur operatörlerine ihtiyaç duymak zorunda kalmamalıyız. Günü birlik turistler gelip gidiyor. Bu günü birlik turistlerde bizim ricalarımızla Bursa’ya davetlerimizle birlikte gerçekleşiyor. Konaklama geceleme sayılarımız çok düşük. Bunun iyi hale dönüşmesi içinde kesinlikle tur operatörü kavramının Bursa da daha iyi, daha güçlü bir şekilde oturması lazım. Acentelarımızın da güçlenmesi gerekiyor. İstanbul bizim için bir avantaj artık turist İstanbul’un içinden ziyade yeni yerler arıyor. İstanbul dünyaya açılan penceremiz. Dünya çapında yeni hava alanımız var. Oraya gelen turistin Bursa’ya en az 1 gece konaklamalı olarak getirmemiz ve bu sistemi oturtmamız gerekiyor ve bu doğrultuda da çalışmalar yapıyoruz. Dünya üzerinde her şey dahil diye bir sistem var ve Türkiye bu sistemde dünya markası olmuş bir ülkedir. Bu yıllar önce bir ihtiyaçtı. Türkiye turizmini geliştirmek için rahmetli Özal’ın olduğu yıllardan itibaren tesisleşmenin yoğunlaşmasıyla birlikte hemen akabinde her şeye daha iyi bir sistem geldi. Dünya’da da bunun örnekleri var ama Türkiye’de ki hizmet kalitesi kadar, Türkiye’de ki ucuzluk kadar hiçbir ülkede yok ve ben bunu bir turizmci olarak net bir şekilde söyleyebiliyorum” şeklinde cevap verdi. 


“OTEL SAYIMIZ YETERLİ”

Kaplan’ın “2023 yılında 100 milyon turist hedefimiz vardı ve bu 50 milyona yaklaştı 2019 verileri olmasa da bu önümüzdeki süreçte 75 milyona ulaşabilecek miyiz?” sorusu üzerine Saraçoğlu, “Tahmini olarak yaklaşacağımızı düşünüyorum. Çünkü bununla ilgili çalışmalar ve stratejik adımlar atılarak ve profesyonel yaklaşımlar dahilinde yapıldığı için hedefe ulaşılacağını düşünüyorum. Bildiğiniz gibi Bursa bir sanayi şehri. Aslında sanayi için gelen firmaların ve müşterilerin Bursa’da turizme bir katkısı oluyor. Bursa günübirlik tur güzergahında olduğu için turistleri ağırlayamıyoruz. Şuanda mevcut olan otel sayıları yeterli görünüyor. Belirli dönemler haricinde yüzde 55-60’lar da seyreden bir doluluk oranıyla Bursa otelleri faaliyetlerini yürütüyorlar ama bizim çalışmalarımız eğer karşılık bulursa bundan sonraki süreçte ihtiyaç doğabilir” dedi. Turizm Platformunun çalışmaları hakkında bilgiler veren Saraçoğlu, “Turizm platformu 2 ayda bir toplanıyor. Valimizin liderliğinde vali yardımcımız, il turizm müdürü, büyükşehir belediyesi başkan vekili ve diğer başkanlarımız olmak üzere 2 ayda bir toplanıyoruz. O ay içerisinde gündem oluşturan maddeler öncelik olarak görüşülüyor. Ondan sonraki süreçte gelecekte kısa, orta ve uzun vadede turizm adına neler yapabiliriz diye görüşülüp karara bağlanıyor ve bir sonraki toplantıda da neleri yapmışız, neleri yapmamışız şeklinde bir değerlendirme de yapılıyor. Çünkü bir şeyi konuşup da yapmamak bu güne kadar Türkiye’de ki en büyük problem haline geldi. Bizim önem verdiğimiz konulardan birisi de az konuş çok iş yap konusu, TÜRSAB adına konuşuyorum,   bu doğrultuda Bursa için mevcut olan problemler var. Bursa’ya ait olan bir marka değeri var. Ne yenilik katabiliriz diye konuşuyoruz. Yenilik olarak Arap turizmi ve Uludağ Bursa’nın en temel markaları ve şu anda Bursa uluslararası bir tanıtım ajansıyla çalışmaya başladı. Ardından 1 aylık bir değerlendirme toplantısı yapıldı. Bu toplantıda 3 bin kişi ile anket yapıldı. Bu kişilerden bin tanesi Türk, bin tanesi yabancı diğer bin tanesi ise Türkiye içerisinde yaşanlardan oluşuyor. Bu 3 bin kişinin yaptığı anket sonucunda Bursa’nın algısı ortaya çıktı, ortaya çıkan algılar ise;  yerlide ilk sırada turizm değeri olarak Uludağ geliyor, yabancıda ilk sırada Osmanlı Tarihi başkent algısı ortaya çıkıyor. Bizim daha birçok aktarmaya çalıştığımız, keşfedilmemiş ya da keşfedilmiş fakat dışarı aktarılmamış turizm değerleri var. Bursamızın soyut ve somut turizm değerleri var. Bursa’nın yine Osmanlı tarihinden gelen esnaflık kültürü var. Bunları turiste göstermek, yaşatmak, deneyimletmek istiyoruz. Kestane şekeri ve Bursa kebabı nasıl yapılır onu göstermek istiyoruz. Dünyada turizm trentleri değişiyor. Artık insanlar teknoloji çağı dediğimiz modern çağ denilen ki ben çok modern olduğunu düşünmüyorum çünkü insanı doğal yapısından uzaklaştıran her şey bana göre insana zarardır, bu çağ içerisinde insanlar artık insanlık bunalım içerisinde. Yüksek binalarda bu teknoloji kirliliğinin altında zorlanıyor” ifadelerini kullandı.

“DOĞA TURİZMİNİ ORTAYA ÇIKARMAYA ÇALIŞIYORUZ”

Osmanlı köyü oluşturma projesi hakkında konuşan Saraçoğlu, “Proje henüz hayata geçirilmedi fakat ben de öyle bir proje olduğunu biliyorum. Var olan Osmanlı köylerimiz, Cumalıkızık başta olmak üzere, yine Uludağ da çok bakir kalan köylerimiz var. Oraya gittiğiniz zaman bambaşka bir atmosferin içerisine giriyorsunuz. Biz onları da ortaya çıkartmak istiyoruz. Dağ köylerini, dağ ilçelerini doğa turizmi adı altında ortaya çıkarmak istiyoruz. Mevcut olan acente yapılarımızı da göz önünde bulundurarak acentelarımızın ihtisaslaşıp yurtdışından ona göre turist grupları getirmelerini sadece yurt içi değil yırt dışından da Bursa’ya geniş bir turist grubunun olmasını arzu ediyoruz. Bu doğrultuda çalışıyoruz” şeklinde konuştu. Çin’in 1,5 milyar nüfusu olduğuna vurgu yaparak konuşan Saraçoğlu, “Bu nüfus içerisinde 250 milyonu üst gelirli kişilerdir. Biz bunun araştırmasını yapıyoruz. Genel merkezimizde AR-GE birimimiz var. Dünyanın neresinde Bursa’ya özgü pazarlar var, bunların ben araştırmasını yaptırıyorum. Çin’de 250 milyona yakın yurt dışına giden dış turist olarak giden gruplar var. Bunlar içerisinde bizim aynı zamanda Bursa’nın kardeş şehri var kuzey doğu Çin’de. Oradan özellikle bu kardeşlik bağı içerisinde turistlerin gelmesi için bir çalışma başlattık. Yazın Çin Büyükelçiği’nde çalışan 30 kişilik bürokratları Bursa’ya davet ettik onlara da Bursa’yı gezdirdik anlattık. Bursa bilinmiyor ama gelindiği zaman da vazgeçilmez bir güzelliklere sahip olduğu için hemen ilgi alaka artıyor” açıklamasında bulundu.