SON DAKİKA
Hava Durumu

Eski futbolcu Şükrü Tekbudak: “Bursaspor’un ismi yetiyor”

Bursaspor’un eski futbolcusu Şükrü Tekbudak OnTV’de Batuhan Ersek'in konuğu oldu.

Haber Giriş Tarihi: 31.10.2019 11:45
Haber Güncellenme Tarihi: 31.10.2019 11:45
Kaynak: İHA
Eski futbolcu Şükrü Tekbudak: “Bursaspor’un ismi yetiyor”
Özel Haber / Fatma Dillioğlu


On TV ekranlarında Batuhan Ersek’in sunduğu Spor Gündemi programının konuğu eski Bursasporlu futbolcu Şükrü Tekbudak oldu. Program kapsamında Bursaspor’un ligdeki durumu ve altyapısı masaya yatırıldı. Kazanılan maçların sürekli stresli geçtiğini belirten Tekbudak, “Puan cetveline baktığımız zaman da çok sayıda şampiyonluk adayı takımlar görüyoruz. Maçların skorunu önceden de tahmin etmek çok zor. Takımların kadroları gerçekten kendilerince iyi bir şekilde kurulmuş, 1- 2 sıkıntılı takım haricinde dengeli bir lig izliyoruz. Bu bağlamda bizim sonradan kadroya dahil olanların adaptasyon sorunu henüz aşılmadığı için Bursaspor oyun içinde gidiş gelişlerde zorluk çekiyor. Bunu da aştığımız zaman Bursaspor’un büyüklüğü öncelikle galibiyetinin %1 -%51’nin bizim lehimize olmasını sağlıyor. Daha doğrusu sağlamalı. Oyun içinde oyuncuların performanslarının değişik yönde olması sonuca gitmemizde etken olmuyor. 39. dakikaya kadar, İstanbulspor ağır bir şekilde oyuna hâkim ve baskın bir futbol oynuyor. Biz de bu atakları karşılamakta güçlük çekiyoruz. Olan pozisyonlar değerlendirilseydi belki de sonucu şuan farklı konuşuyor olabilirdik.  Kalecimizin penaltıyı kurtarması, şansımızın da etkisiyle direkten dönen bir topun geri gelmesi bunlar bizi oyuna adaptasyonumuzu çabuklaştırmayı yönlendirdi. Dolayısıyla 39. dakikada attığımız gol; Özer’in yine kalitesiyle açtığı ortasının kafayla gol olması. Aynı şekilde yine Özer’in nefis bir pasla geriye Recep’e verip, Recep’in de belki 90 kere vursa anca bir tane gol olacak pozisyonda bulduğu nefis gol ile 2-0 üstün duruma geçtik. İşte bundan sonra esas Bursaspor’un esas gücünü görmek gerekirdi. Normalde top çeviren topa hâkim olan ama İstanbulspor etkili ataklar yapmaya başladı. Ama kalecimizin de performansı bu maçta oldukça iyiydi, oyuncularımız da gayretliydi. Ama aksayan yönler de vardı. Yani karşı tarafı yıldırmak gerekiyordu. 2-0 olunca bazı durumlarda karşı tarafın yılması daha kolay hale gelir. Biz maalesef karşı tarafa ümit veren ataklar hazırlamasını sağlıyoruz. Bu da ne oluyor rakip takım yıldırmıyor. 90. dakikaya kadar sıkıntı çektik. Onun akabinde nazarlık olarak bir golümüzü de yedik. Dolayısıyla zor da olsa Yalçın Koşuvak’ın eski takımına karşı galibiyet aldık. Aslında normalde teknik açısından farklılıklar yoksa kolay çözebileceği bir ekip. Kişisel anlamda bildiği bir takım. Kendisinin de ifadesiyle ‘En zor maçlarımdan birini oynadım’ dedi. Oyuncularımızın anlık yeteneklerine de burada bir nokta açmak lazım. Santrafor Kubilay Kanatsızkuş’un da artık maçı alıp götüren pozisyonda olması gerekir. O kaçırdığı gol affedilecek gibi değil. Orada gol olsa skor 3-0 olup gayet rahat bir maç olabilirdi. Artık Kanatsızkuş’un artık kendini verip eski maçlarda attığı gollerde kafası kalmaması lazım. Hala attığı golün enstantanelerini düşünüyor. Anı yaşayıp anlık pozisyonları özellikle bu şekilde geldiği zaman değerlendirmesi mutlaka gerekiyor. Baktığımız zaman ezilme noktasına geldiğimiz dönemlerde attığımız gollerle üstünlüğü ele aldık. Yine de mücadele açısından tam not verdim. Ama taktiksel açıdan bazı eksiklikler var. Hocanın başarılı olduğu maçlardaki takımla şimdiki takımı kıyaslayarak bunu bulması zor olmaz diye düşünüyorum” şeklinde konuştu. Batuhan Ersek “Zaten bahsettiğiniz gibi maç tüm skorlara gebeydi. İlk 40 dakika İstanbulspor lehine de fark açılabilirdi. Rakip 10 kişi kaldıktan sonra bizim içinde skor farklı olabilirdi. Özellikle rakip 10 kişi, 2-0 öndesin rakip 3. forvetini oyuna almış. Burada Bursaspor’un biraz daha baskın oynaması gerekiyordu. Çünkü rakibin eksik kalmış bu saatten sonra daha rahat pozisyon bulursun daha rahat alanlar bulursun. Bu alanları değerlendirebilmemiz gerekiyordu ki son dakika yine maçı tehlikeye sokmayalım” diyerek konuya eklemeler yaptı.

“MİLLİ MAÇ ARASINI İYİ KULLANMALIYIZ”

Bursaspor’un baskılı oyun oynamasının sebebinin orta sahada Özer ve Selçuk’un aynı anda yer alması olduğunu vurgulayan Tekbudak, “Ancak bu durum Emirhan’ın yalnız kalmasına neden oluyor. Emirhan her yere koşuyor diğerleri aynı koşu tandansında değiller. O yüzden de rakip takıma etki yapamıyoruz. Top ayağımıza geçtiği zaman Selçuk Şahin ile Özer’den yararlanabiliyoruz.  Burada özellikle o Karagümrük maçındaki baskılı oyun yaratabilmek gençlerle mümkün. Seleznyov’u aldık gerçekten kaliteli bir eleman. Onun da mutlaka değerlendirilmesi lazım. Yoksa değerlendirmediğin taktir de devre arası burada duracağını sanmıyorum. Yani o kalitede bir elemanı mutlaka antrenman eksikliğine rağmen kullanmalıyız. Şu sırada 7. Haftaları doldu. Artık 8. Haftayı beklemeden patlama yapmaları lazım. Şimdi önümüzde milli maç arası var. Orada da iyi hazırlayıp özellikle bundan sonraki maçlarda Seleznyov’u, Kanatsızkuş’la birlikte iyi bir şekilde kullanıp gole yönelik kullanmalıyız. Çünkü gol atarsanız, yerseniz de çıkarabilirsiniz. Kalecimiz biraz daha dikkatli olursa gerçekten kaliteli bir oyuncu. Önünde oynayanlar da örneğin Sedat, takıma adapte olursa artıları olacağını düşünüyorum.  Bu Anıl’la Sedat veya Aykut’la Sedat olabilir. Yani bunları mutlaka düşünmesi lazım. Geriden çıkan elemanların hırslı olması rakip takımı da yıldırır. Ceza sahasında rahat hareket edemeyen rakip pozisyon bulmakta zorlanır. Dolayısıyla karşılamalarda baskı yapan elemanların mutlaka yer almasında yarar var diye düşünüyorum” dedi.

“4-4-2 VE 4-4-3 DENENMELİ”

Önde baskının Kubilay Kanatsızkuş ile başlaması gerektiğini söyleyen Tekbudak, “Orta sahada da aynı şekilde olduğu gibi topu aldığı zaman, top kanatlara yığılınca, taktik açısından da hocanın 4-4-2 ve 4-4-3’ü değişken olarak kullanmasında yarar görüyorum. Tek forvetli sistemde Kubilay etkisiz kalıyor. Diğer kanatları iyi olmadığı zaman oyun Bursaspor’un başarılı olması zorlaşıyor. Şimdi bir tek Recep orta sahada geriye doğru atıldı. Ama bu pozisyonun bir maç içinde kaç kere geleceği soru işaretidir. Yani bu bağlamda hocanın mutlaka koşan elemanlarla kadroyu takviye etmesinde yarar var. Kubilay da o zaman daha etkili olur. Hem pasör hem şut anlamında daha iyi olur. Sırtı dönük aldığı zaman zaten kanatları atmak zorunda kalıyor. Bir efor sarf ediyor. Ondan sonra tekrar kanatlardan gelecek toplara da koştuğu zaman efor olarak da zayıflıyor, dikkati dağılıyor. Şimdi Burak’ın getirdiği toplarda yabancılık çekmiyor. Ama diğer yönlerden bakıldığında bocalıyor. O bağlamda dediğim gibi gelen topları atacaksın ki karşı tarafı sürklase etmek amacıyla en önemli etkenlerden biri de o olur diye düşünüyorum. Dediğim gibi 4-4-3 oynamak gerekir. Çünkü Burak, Selezlov, Kubilay ileri üçlüsüyle orta sahaya da Selçuk ve ya özer’den biri diğerlerini Emirhan’la genç arkadaşlarını koyduğun zaman idealini bulur diye düşünüyorum. Ama takdir tabii ki hocanın” ifadelerini kullandı. 

“GENÇLERE FIRSAT VERİLMELİ”

“Bursaspor gençlerden tam anlamıyla yaralanabiliyor mu?” sorusuna Tek budak ”Zaten biliyorsunuz başlangıçla şimdi arasında fark var. Yine de oynayan gençlerimiz var. Her şey performansla ilgili. Bir yere kadar insanlar kendilerini zorlar. Ondan sonra bir durgunluk gelir. Çünkü istediği hedefe ulaşamazsa ve mentol açıdan hazırlanmazsa performansı düşebilir. Onları çok iyi değerlendirmek lazım. Mesela Bayburt spor maçı var. Bizim mutlaka kupada da ileriye adım atmamız gerekir. Elimizdeki oyuncuların oturması, elimizdeki kadronun özellikle de gençlerin deneyim kazanması lazım. Bursaspor’un Türkiye Kupası’nda da gidebildiği kadar ilerlemesinin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Genç oyuncu diyerek illa 24-25 yaşlarını beklemeyelim. O zaman bunun hiçbir anlamı kalmıyor. Şimdi görüyorsunuz 19 yaşında futbolcular Avrupa Şampiyonlar Ligi’nde oynuyor, goller atıyor. Bu özgüveni sağlarsan, fırsat verirsen, eğer yeteneği de varsa değerlendirilmeyecek diye bir şey yok. İsim olarak söylemiyorum orada zaten hocanın kendi seçtiği insanlar var. Karagümrük maçında oynayan isimleri kalkıp Vakıfköy’e gereksiz yere gönderirseniz o arkadaşın bütün motivasyonunu bozarsınız. Hatta psikolojik bozukluk içinde bile olabilirler. Oraya dönüş rahat olmaz. Bu bağlamda Yalçın Koşukavak’ın futbolcuyu kaybetmek yerine kazanmayı yeğlemesinde yarar var diye düşünüyorum. Eğitimimiz de aynı şekilde, bizde 21 yaşında mühendis çıkarken orada 29 30 yaşına kadar anca mühendis olunuyor. Olduğu zaman da bütün mesleğine hakim oluyor. Bizde 21 yaşında çocuklar kapılarda  iş aramaktan yoruluyor. Bu çocukların psikolojisini düşünün; ailesi yıllarca okutmak için çalışmış ondan sonra asgari ücretle mühendis olarak çalış. Böyle bir sistem ancak bizdeki gibi ülkelerde olur” şeklinde yanıt verdi.

“ALTYAPILARIMIZDA SORUN VAR”

Altyapının önemini vurgulayan Tekbudak, “Zaten U21 iptal edildi. Bursaspor’un altyapısı her zaman yaratıcı olmuştur. Sedat2ler, Kemal Batmazlar bizim dönemimizde çıktı. Altyapısı Merinos olmasına rağmen Kaptan Sinanlar Bursaspor’un altyapısından devam etmişlerdir. Dolayısıyla bu güçlü organizasyonu daha da çok sistemle güçlendirmek gerekiyor. Geçen haftada Ajax örneğini verdiğimiz gibi; 5 sene oyuncu yetiştiriyorlar, liglerde belli bir yere geliyorlar,  Avrupa Şampiyonlar Ligi’ne geliyorlar. Dikkat ederseniz 4- 5 senedir ortada yoklar. Çünkü ellerindekini satarak kaynak elde ediyorlar. Orada amaç öncelikle oyuncu yetiştirmek.  Altyapılarına baktığınız zaman hepsi okullarının alakası olmayan bölümler. Bizim altyapılarda gıda, okul ve yetiştirici sorunu var. Dolayısıyla bunların temelden çözülmesi gerekiyor. Bunlar bir havuz şeklinde. Nasıl eskiden eğitim enstitüleri vardı, öğretmenler yetişiyordu. Şimdi öğretmenler fakülteden geliyor. Gerekli donanımları alıyorlar mı? Pedagoji gibi diğer donanımları eskisi gibi  alamıyorlar. Bunların yetiştirdikleri öğretmen olunca daha bir dezenformasyon oluyor. Aile yapısından gelip ileriye doğru öğretmenle birlikte oturan bir yapı olması lazım. Her yere üniversite kuruldu. Ama çıkan öğrencilerin kalitesine baktığımız zaman yetersiz görünüyor. Bu bağlamda genel bir yapılanmaya gerek var. Sanırım Milli Eğitim çeşitli fonksiyonlarla, Spor Bakanlığı’nda aynı şekilde bir şeyler deneme çabasında. Bunların hayata geçirilmesi lazım. Sadece düşünce yetmiyor. Düşünceyle pratiğin birleşmesi ancak başarıyı getirir. Onun haricinde şöyle yapalım, böyle yapalım hep kopyala yapıştır ile hareket ettik. Dolayısıyla öncelikle  temel altyapıyı sağlamlaştırarak, bunu da bir sürece yayarak önümüzdeki 10 senede gerçekleştirmek gerekiyor. Belçika’yı ele alalım. 5 kişilik bir ekiple dünyanın ilk üçüne ilk dördüne giren bir yapıya girdi. İngiltere bile Belçika’nın o kadrosunu kendine aldı.  İngiltere düşüşteyken şu andaki durumuna bakın.  Amaç yetenekli kişileri ön plana çıkarmak olmalı. Genç takımları düşünelim.  Gelecek sahaya çıkacak, kendini kanıtlayacak. Psikologlar bakacak değerlendirecekler, bunu izlemeye alalım, bu şekilde gelişmesi lazım diyecekler. Böyle bir sistem kurulmalı” açıklamasını yaptı.             

Kaynak: İHA

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.