"Doğanbey’in açılışı bile olmadı"

On TV'de yayınlanan Mehmet Ali Yılmaz ve Can Ertan'ın sunduğu Yüz Yüze programının bu haftaki konuğu MHP Osmangazi Belediye Eski Meclis Üyesi Cemil Aydın oldu. I. Murat’ın Türk tarihinin en önemli padişahlarından bir olduğunu vurgulayan Aydın, ” İmparatorluğu medeniyeti Balkanları Avrupa’ya taşıyan Kosova’da o muhteşem zaferi kazanan ve orada şehit olmuş bir padişahımız.  Şehit edenin ismi Obiliç. Ve her yıl Osmangazi Belediye Başkanını Kosova’da Murat Hüdavendigar’ı anma törenleri yapılıyor. Türbenin özellikle dış cephesi müthiş şekilde bakımsız. Ama yağmurdan ama rüzgardan… Ama diğer doğal afetlerden dolayı ve bilinçsizce çevre kullanımından dolayı türbenin dış görüntüsü Hüdavendigar’a aziz hatırasına yakışmayacak şekilde bunu hem Osmangazi hem de Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na ki büyük ihtimalle Vakıflar Bölge Müdürlüğü muhtesinde bunu yapması gerekiyor.  Ama özellikle Osmangazi Belediye Başkanlığı’na çağrımız biraz önce ifade ettiğimiz gibi artık Osmangazi Belediye Başkanlığı Hüdavendigar’la özleşti. Her sene 15-16 yıldan beri gerek Kosova’ da Piriçtina da Obiliç de gerekse burada anma törenleri yapılıyor. Osmangazi Belediye Başkanlığının 1. Murat da hem hal olmasından dolayı Osmangazi Belediye Başkanlığı’nın bunu yapması eğer diğer yetkili kuruluşlar bunu yapamayacaksa Sayın Mustafa Dündar’ın ki kendisinin bu konuda imtihan edeceğini düşünmüyorum. Dış çevreyi dış bakımı yapması konusundaki teklifimizi uzun süredir yeniliyoruz. İnşallah en kısa zamanda türbe hak ettiği değeri görür“ dedi. 

Konuyla ilgili herhangi bir çalışma olmadığını söyleyen Aydın sözlerine şu şekilde devam etti: “Şunu  teklif etmiştik. 1. Murat Hüdavendigar’ı savaşa başlamadan önce müthiş bir duası var. Hem barış içeren hem insani değerleri içeren hem fetih içeren hem cihadı anlatan müthiş  bir duası  var. O dua Obiliçte’ki türbesinde asılı her anma töreninde mutlaka okunur. Hem  Arnavutça hem Türkçe. O duanın türbenin yanına asılmasını teklifimiz vardı geçen seneden. Hem o duanın oraya koyulmasını bekliyoruz hem de dış çevrenin bir an önce iyileştirilmesi arz olur. Ak Partili belediyelerin özellikle Osmangazi başta olmak üzere Bursa’da başardıkları gerçekleştirdikleri takdire şayan en önemli çalışmalardan bir tanesi eski eserleri tarihi eserleri ihya etmeleri. Tabi başlangıç kötü oldu. Surlar gıcır, gıcır yeniden yapıldı ama daha sonra uygulamalar hamamlar, kültür merkezleri, ibadethaneler, buraya bir el attılar. Yıkılmaktan mezbelelikten kurtardılar. Gene keza Hatice Sultan Türbesi'yle ilgili de teklerimiz olmuştur.”
Hemen hemen çoğu yere gittiğinin altını çizen Cemil Aydın,  “Meclis üyeliği görevim bitti ama sağ olsun halkımız vatandaşlarımız basın mensupları arkadaşlarımızla hala yine karşılıklı istişare ile süreci yönetiyoruz. Hemen hemen çoğu yere gitmeye devam ediyorum.  Bir fahri olarak tabiî ki.  Yoksa bir siyasi faaliyet anlam olarak yanlış anlaşılmasın. Meclis üyesi arkadaşlarımıza haksızlık etmeyelim. Ben sadece 10 yılın vermiş olduğu tecrübeye dayanarak halkımıza basın mensubu arkadaşlarımıza Bursa’daki aksaklıkları görmeye ve dillendirmeye Bursa için çalışıyoruz. Hatice Sultan Türbesi'ne de gittim gördüm. Gerçekten içler acısıydı. Yani özellikle madde bağımlıların mekânı haline gelmişti. Tahribat yapılmıştı yakılmıştı. Sağ olsunlar Vakıflar Bölge Müdürlüğü konuyu gündeme taşıdıktan sonra süratle eğildi. Şuan 15 20 gün önceydi. Gittim baktım bir hafta sonuydu. Elinden geldiğince müdahale olmuş gerekli önlemler alınmış, buradan teşekkür de edelim. Obiliç ismi biliyorsunuz  Hüdavendigar’ı  katleden Sırp askerinin ismi. Ve oradaki belediye de ismini vermiş . Osmangazi Belediye Başkanlığıyla da Sayın Altepe dönemi burasıyla kardeş belediye olmuş. Hadi ilk yıl anlarım kabul edebilirim. Oradaki törenlerin organizasyonların daha sıhhatli verimli geçmesi açısından karşılıklı belediye imkanları kullanılarak iyi bir organizasyon yapılıp oradaki kültür faaliyetlerinin devam edilmesine ama son yıllarda her iki belediye arasındaki ilişki tamamen koptu. Sebebine Arnavut milliyetçiliği diyelim kısaca. Arnavut belediye başkanı hatta kendisiyle bu isim değişikliği münasebetiyle bu anma törenlerinde Kosova’da sert bir tartışma olmuştu aramızda. Ben Obiliç isminin bizim türbenin yaklaşık 500- 600 veya 1 km ötesinde Obiliç adına dikilen bir heykel var. Ve senenin bir günü Sırplar oraya toplanıp büyük Sırbistan ilahilerini büyük Sırbistan yeminlerini halen orda tekrarlıyorlar. Ama oradaki maalesef Arnavutlarda bir sıkıntı var. Yani Türk’e karşı Türk ismine karşı. Bunu ben yaşadım gördüm hiç şey yapmaya gerek yok” şeklinde konuştu.

Aydın,“Ama oradaki ismini vermeyeyim. Belediye başkanının bu Obiliç ismini değiştirmesi konusunda teklifimizi yinelediğimizde kendisine ilettiğimizde hakikaten din kardeşliği üzerinden gidip hadi milliyetçilik milli duyguları bırakıp met olgusu üzerinden gidip konuyu anlattığımda geniş teferruatıyla  buna rağmen çok burada vereceği örneği fazla dillendirmeyeceğim. Bunu ilettiğimde ismim değişikliğini o da çok agresif bir şekilde başka bir öneriye bize karşılık verdi. Aramızda çok sert bir tartışma oldu. Yansıyacak bakmadık. Netice itibariyle orada Osmangazi Belediye Başkanlığı'nın yapmış olduğu kültür evi vardı. Osmangazi Belediye Başkanlığı kültür evine 1. Murat ismini vermek istiyorlardı. Bunu bile kabul etmediler. Zaten ondan sonra ipler koptu. Netice itibariyle Osmangazi Belediye Başkanlığı'nın orada yapmış olduğu etkinliklerin Obiliç Belediye Başkanlığı'nın hiçbir katkısı yok. Oradaki tüm gönüllüler sivil toplum örgütleri büyük elçiliğimiz Osmangazi Belediye Başkanı'nın zaten oradaki organizasyonu layıkıyla yerine getiriyorlar. Artık nereye gidiyoruz ? Obiliç’e. Obiliç kim? 1.Murat Hüdavendigar’ı  katleden isim. Ne yapmaya gidiyoruz? Hüdavendigar’ı almaya gidiyoruz. Müthiş bir tezat. Bu kardeşlik protokolünün kaldırılmasını ve artık kardeş olunmaması gerektiğini ısrarla ifade ettik ama bugüne kadar da bir netice alınmadı herhalde ilerleyen günlerde Obiliçle’de olan kardeşlik protokolü iptal edilir diye düşünüyorum“ ifadelerini kullandı.

“Çeşmenin bile açılışı oluyor”
Bazı yanlışları kabul etmek lazım diyen Aydın, Doğanbey’in yeniden gündem olmasına da değinerek şunları söyledi; “Yürüyerek Çarşamba’daki o gül bahçeli evler geldi aklıma apartmanlardan önceki… Kiremitçi'nin Kırcaali’nin veya Ahmet Paşa’nın hatıraları aklıma geldi. Şimdi bir stat yok, Kırcaali yok, ne kadar enteresan. Mesela Doğanbey…  Yıldırım’ Beyazıt’ın “Yetişti mi bre doğan”  sözüne muhatap olan asker Doğan Bey...  2005 senesinde başladı bu Doğanbey. Bir konferansla dile getirmişti Recep Altepe. Ahmet Emin Yılmaz köşesinde Recep Altepe ile ilgili şeyler yazmıştı. Yani tabiri caizse “Ben suçsuzum” demiş Altepe. Yeniden gündem oldu, ama bende yazılı her türlü belgeleri var. Aynı zamanda bir çeşme yapıldıktan sonra bile bir açılışı oluyor. Fakat Doğan Bey Konutları'nın açılışı bile olmadı. Keşke yanlış yaptık diyebilseler. Bu hançeri oraya sapladık büyük hataydı deseler. Zamanında tapuları her yedi metrekareye kadar böldüler. Belirli bir tarihten sonra tapu bölümünü, hisse bölünümünü yasakladılar. O süreçte mesela 300 metre kare yer mi, 300 bölü yedi neyse o kadar insanı oraya ortak yaptılar. Kişiler üzerine borçlandırarakta daire verdiler. Bu çok açık, somut ve net bir konu. Kim aldı kim almadı onu gerçekten bilemem. Ama bunların hepsi tapu kayıtlarında zaten çıkar varsa böyle bir şey. İnşallah yoktur ama dediğim gibi, hak sahibi yaptılar sonra zarar ediyor dediler. Recep Altepe’nin ilk ifadesi 12 kattı. Herkes olur demişti. Ama gelinen nokta resmen bir beton yığını. Sağlık ocağı yok, ilkokul yok. Bunu mecliste de dile getirdim. Okula başlayan çocuklar ya Gazcılar’a, ya İbn-i Sina’ya , ya Haşim İşcan’a geçecek , ya da Fomara tarafına geçecek. Orada neredeyse 10 bin nüfus var. Bir sağlık ocağın yok, ilkokul yok.  Böyle bir planlama olur mu? TOKİ, DOĞANBEY, o zamanın Osmangazi Belediye Başkanı , sonra Büyükşehir Belediye Başkanı, diyecek bir şey yok. Fotoğraf ortada. Bir ara yıkılması gündeme geldi biliyorsunuz TOKİ’nin. Burayı traşlamak kolay değil bu haliyle. Büyükşehir ve Osmangazi Belediye Başkanlığı’nın mali bütçesi de şu an burayı yıkıp, kamulaştırmaya mümkün değil. Merkezi idare bu işe el atarsa olur. Ama nasıl olur? Şu an Büyükşehir’den de geçti bildiğim kadarıyla. Bazı uydu kentler yapılacak. Şehrin batı kısmına. Hak sahipleriyle oturup konuşarak, 200 ise 250 neyse ne bir daire vermek kaydıyla burayı kamunun merceği altına geçirmek doğru olur diye düşünüyorum. Başka türlü çözülemez. Şu an ben burayı kamulaştırdım, parayı bastım deyip boşaltın demesi mümkün değil. Bu ancak bu şekilde çözülebilir“  açıklamasını yaptı.