AKSA TUFANI, BIDEN VE NETANYAHU’NUN SİYASİ SONU MU OLACAK?

Nitekim, şimdiye kadar İşgalci İsrail’in, işgal altında tuttuğu topraklarda salt Yahudi ırkının varlığını ve yaşam alanlarını önceleyen ve milyonlarca Filistinliyi fiziki kuşatma altında tutarak yok sayan, homojen bir toplum oluşturma amaçlı etnik ayrımcı ve ayrıştırıcı uygulamalara karşı sessiz kalmayı yeğleyen uluslararası toplumun bu tutumu apartheid İsrail rejimini daha da cesaretlendirmeye sevk etmektedir. 

Bunun sonucu olarak İşgalci İsrail güçlerinin, Gazze’deki El-Ehli Baptist Hastanesi’ni bombalaması sonucu yüzlerce masum insan şehit olurken, uluslararası kamuoyunun hala caydırıcı önlem alma konusunda hareketsiz kalmasının uluslararası teamüller ve hukuk açısından hiçbir izah tarzı yoktur.

Özellikle ABD Başkanı Joe Biden’ın İşgalci İsrail’i ziyareti sırasında sırf yaklaşmakta olan ABD başkanlık seçiminin kaygısı uğruna Gazze’deki hastanenin bombalanmasıyla ilgili gerçekleri saptırma yoluna gitmesi bir kez daha Amerikan yönetiminin İsrail ile özdeş bir politika izlediğini ortaya koymuş oldu. 

ABD Başkanı Biden’ın bu tutumu, uluslararası saygınlığın ortadan kaldırılması, insan hakları ve hukukun çiğnenmesi ve uluslararası kural dışı ortamların oluşmasında teşvik edici olmuştur. Bu konularda sicili oldukça kabarık olan ABD’den daha farklı bir açıklama beklemek zaten mümkün değildi. 

ABD güdümünde hareket eden İşgalci İsrail’in hastaneye yönelik vahşetine destek çıkan ABD Başkanı Biden’ın bu tutumu bizlere 6 Kasım 1983 tarihinde Grenada’da Amerikan hava saldırısı sonucu isabet alan bir hastanedeki 47 akıl hastasının ölümünü hatırlattı. 

ABD’nin, BM Güvenlik Konseyi’nde Gazze Şeridi’ne insani yardım sağlanması için çatışmalara “ara verme” çağrısında bulunan karar tasarısını veto etmesi ve Joe Biden’ın Kongre’den İsrail için eşsiz destek paketi isteyecek olması onun geçmişte ifade ettiği: “Siyonist olmak için Yahudi olmaya gerek yok” cümlesinin tezahürünü ortaya koymaktadır.

ABD, dış politikasını değiştirmedikçe ve uluslararası insan hakları, adalet mekanizması ve hürriyet kavramlarına saygılı olmadıkça Ortadoğu’da kalıcı barıştan söz etmek mümkün değildir. 

Sonuç olarak, Gazze’deki son gelişmelerden artık çok önemli dersler çıkarmamız gerekmektedir. Ortadoğu’da Yinon Planı adım adım işlerken, Türkiye’nin güçlenmesini önleyecek, istikrarsızlık ve iç kargaşa ortamını tetikleyecek olan her türlü eylem planına karşı asgari müştereklerde bir arada olmak ve ortak duruş sergilemek artık kaçınılmazdır.

Doğan Bekin

Yeniden Refah Partisi

İstanbul Milletvekili