Erbakan Vakfı 'Dünya Çocuk Hakları Günü'nü unutmadı

Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi;

''Çocuklarımız sevgimiz, şefkatimiz, merhametimiz. Çocuklarımız ümidimiz, yarınımız, geleceğimiz. Çocuklarımız gözbebeklerimiz, sevincimiz, göz aydınlığımız. Özel hayatın kamusal hayata feda edildiği günümüzde çocuk olmak ya da çocukluğunu yaşamak anlatılması ya da yaşanması zor durumlardan biri haline gelmiştir. Sadece yetişkinler değil çocuklarımız da modern(!) dünyanın sorunlarıyla başa çıkmak zorunda bırakılmıştır.

Dünyanın farklı köşelerindeki yaşadıkları zulümler, açlıklar, hastalıklar, evsizlik, yurtsuzluk, savaşlarla kaybedilen nesiller. Somali’de, Yemen’de ve daha birçok, ülkede aç kalan, Filistin’de, Irak’ta, Arakan’da, Suriye’de öldürülen çocuklar, bir deoloji veya batıl inançlar uğruna eline silah verilip ölüme gönderilen çocuklar değil mi?
 
Bunların yanında bütün bu yaşanılan sıkıntıların farkında bile olmadan yetiştirilen, modern yaşamın evlere hapsettiği, bir an önce tüketim toplumunun bir bireyi haline getirilmek için eğlencenin, lüks ve israfın içine itilen sömürülen çocuklar.
 
Büyülü ekranlara kilitlenip toprakla, yeşille, hayvanlarla tanışamadan büyüyen, düşünmeyen, yorumlamayan, vicdanını, merhametini harekete geçiremeyen, sadece verilenleri öğrenen, ezberleyen çocuklar.
 
Oysa özellikle savaş ve yoksulluğun hüküm sürdüğü Müslüman coğrafyalarda yaşam mücadelesi veren çocuklar olmak üzere tüm dünya çocuklarının yaşama, eğitim alma, sağlık hizmetlerinden yararlanma, insana yakışır bir yaşam sürdürebilme, ekonomik sömürüden, istismar ve ihmalden, uyuşturucu bağımlılığından korunma, düşünce ve ifade özgürlüğü en önemlisi oyun hakları yok muydu?
 
Tüm çocukların haklarını korumak ve yaşam koşullarını iyileştirmek için 20 Kasım 1989 tarihinde BM Genel Kurulunda 193 üye ülke tarafından imzalanan sözleşme ile çocuk haklarının güvence altına alınması hedeflenmişti. Ancak aynı BM savaşlarda ölen, yurtlarından göç etmek zorunda kalan, kısacası tüm haklarından mahrum bırakılan milyonlarca çocuğu görmezden gelmiştir.
 
Bu yaşananlar tüm dünyanın, özellikle de çocuklarımızın Nebevi bir şefkate çok ama çok ihtiyacı olduğunu gösteriyor. Çocuklarımızın gayri müslimlerin de çocukları dâhil olmak üzere bütün çocukları kucaklayan, o engin tevazusuyla çocuklarla her fırsatta ilgilenen, şakalaşan, gördüğünde onlara selam verip, hal ve hatırlarını soran, hasta olduklarında ziyaretlerine giden Hz. Peygamber'in (SAV) merhametine, sevgisine ve şefkatine ihtiyacı var aslında.
 
Erbakan Vakfı olarak tüm çocuklarımızın sorunlarının ancak sevgi ve şefkatle sarılacağına, onların sömürü ve haksızlıklardan kurtuluşlarının ancak Milli Görüşün hedefleri ile kurulmuş “adil bir dünyada” gerçekleşeceğine inanıyor ve bunun için çalışıyoruz.
 
Tüm çocuklarımız için yeni bir dünyayı hep birlikte kurmaya var mısınız?
 
Çünkü onlar bunu hak ediyor.''