SON DAKİKA
Hava Durumu

Kanseri can evinde vuracak çalışma

Marmara Üniversitesi Genetik ve Metabolik Hastalıklar Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından Türkiye'de ilk kez gerçekleştirilen bir çalışmayla, kanser teşhisi alan hastadaki tümörün tedaviye nasıl yanıt vereceği, tedaviye başlanmadan önce laboratuvarda belirleniyor

Haber Giriş Tarihi: 03.04.2023 12:37
Haber Güncellenme Tarihi: 03.04.2023 12:37
Kaynak: Haber Merkezi
https://onmedya.com.tr/
Kanseri can evinde vuracak çalışma
1-7 Nisan Ulusal Kanser Haftası´nda, var olan kanser tedavilerinin etkinliğini bir adım öteye taşıyan yeni bir çalışma müjdesi, Marmara Üniversitesi (MÜ) Genetik ve Metabolik Hastalıklar Araştırma ve Uygulama Merkezi´nden (GEMHAM) geldi.

Merkezde başlatılan ve kanser alanında çalışan cerrahlar, onkologlar ve patologlarun işbirliğinde yürütülen çalışmada, meme, akciğer, kolon kanseri gibi "solid (katı) tümörlerin tedavisinde en yüksek etkiyi yaratacak ilaç ya da yöntemin seçilmesi amaçlanıyor. Buna göre hastanın tümör ve bağışıklık hücrelerini de içeren çevre dokusundan alınan örnek, hızla laboratuvara ulaştırılıyor; burada kişiye özel yapılan geniş kapsamlı genetik dizileme ile elde edilen veriler biyoinformatik yöntemler kullanılarak analiz ediliyor; kullanılabilecek tedavi yöntemleri, henüz hastaya verilmeden laboratuvar ortamında `hastanın kendi hücreleri üzerinde´ test ediliyor. Böylece tedaviye alınacak yanıt ya da yan etkiler, hücresel düzeyde belirleniyor ve hastanın fayda görmeyeceği tedaviler alarak vakit kaybetmesinin önüne de geçilebiliyor. Akıllı ilaç veya immünoterapi bile olsa, hasta o yöntemden fayda görmeyecekse, o tedavi protokolü tercih edilmiyor.

Çalışmayı gerçekleştiren MÜ Biyomühendislik Bölümü´nden Prof. Dr. Kazım Yalçın Arga ile MÜ Tıp Fakültesi Temel Tıp Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi ve GEMHAM Müdürü Prof. Dr. Betül Yılmaz, yeni kanser tedavisi yaklaşımının detaylarını anlattı.

 

 

"VAR OLAN TEDAVİLERİN BAŞARISINI ARTIRACAK"

Prof. Dr. Kazım Yalçın Arga, bu çalışmayla kişiselleştirmiş kanser tedavisine başka bir boyut kazandırdıklarını kaydederek, şu bilgileri verdi: "Bizim yaptığımız, öncelikle hastadan elde ettiğimiz kan ve tümör dokularını beraber dizileyerek hastaya özgü moleküler özelliklerini belirlemek. Böylelikle tedavide kullanacağımız ilaç hedeflerini hastaya özel belirlemiş oluyoruz. Hastanın kendi kan ve tümörünü beraber dizilemek bu noktada çok önemli. Doğru hedefleri belirlemek açısından bir üstünlük getiriyor. Bu çalışmanın en yenilikçi yönü, tedavi hedeflerine `hastanın kendi dokuları üzerinde (organoid modellerle) hücre kültürü aşamasında laboratuvarda çalışabilme imkanı vermesi. Bu da klinik aşamaya geçmeden, ama herhangi bir hayvan deneyine de ihtiyaç olmadan tedavinin başarısı ile ilgili büyük bir bilgi veriyor elimize."

VÜCUTTAKİ TEDAVİ YANITINI, LABORATUVARDA SİMÜLE EDİYORLAR

Bugün kullanılan kişiselleştirilmiş kanser tedavilerinde, hastaya ait olmayan, laboratuvarlarda kullanılan kanser modellerinin kullanıldığını, bunun da hastaya o tedavi verildiğinde hastanın kendi bağışıklık ve genetik yanıtının da etkisiyle sonucu değiştirebildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Arga, "Biz, organoid ile beraber hastanın kendi tümör hücreleri, sağlıklı hücreleri ve immün sistem yani bağışıklık sistemi hücreleri üzerinde analiz yaptığımız için, bir ilaç denemesinde aldığımız tedavi yanıtı, hastanın vücudundaki tepkiye çok daha yakın olabiliyor. O nedenle de geleneksel yöntemlere göre oldukça başarılı sonuçlar elde ediyoruz. Hastanın genomik profillemesi, bize o hasta için en uygun ilaç hedeflerini veriyor. Burada kullanacağımız ilaç tedavisi stratejileri, kemoterapi, immünoterapi veya yeni nesil akıllı ilaçlar şeklinde olabilir. Bu sistemin avantajı, bu tedavi stratejilerinin hangisinin bu hasta için çok daha uygun olduğu konusunda daha iyi sonuç vermesi" diye konuştu.


"4 HASTADA UYGULANDI; HEDEF YIL SONUNA KADAR 100 HASTA"

2 yıldır süren bir çalışmaya şimdiye dek, 4 hastanın örnekleri dahil edildi ve tedavi protokolü buna göre düzenlendi. Beyin tümörü, akciğer, kolon ve mide kanseri olan 4 hastadan 3'ünün tedaviye iyi yanıt verdiği ve halen tedavi süreçlerinin izlendiği öğrenildi. İleri evre olan beyin tümörlü hasta hayatını kaybetti. Ancak daha erken dönemde protokole dahil edilen kolon kanserli bir hastada tam iyileşme sağlandı. Akciğer ve mide kanseri olan hastaların tedavilerinde ise yüzde 80 başarı elde edildi. Yıl sonuna kadar, yaklaşık 100 hastanın onkoloji tedavisinin bu protokolle düzenlenmesi hedefleniyor. GEMHAM araştırmacıları, var olan geleneksel veya yenilikçi tüm kanser tedavilerinin (kemoterapi, radyoterapi, akıllı ilaç veya immünoterapi) etkinliğini artıracak bu protokol sayesinde pek çok kanser hastasının tedavisinde çok daha iyi sonuçlar alınabileceğine inanıyor.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.